Yazdır
PDF

San Jose Kabuklu Biti

Quadraspidiotus pernicious


san-josePek çok kabuklu bit türü armuta saldırmasına rağmen en yaygın zarar veren tür San Jose kabuklu bitidir. Bu kabuklu bit türü  pek çok süs bitkisini ve yaprağını döken bir çok meyve ağacını içine alan geniş bir konukçu kitlesine sahiptir. Uyku halindeki sürgünleri etkisi altına alır. Ağacın üst kısımlarını büyük ölçüde sardığı zaman zarar verici hale gelir. San Jose kabuklu bitini tehşis etmesi genellikle zordur ve tehşis edilene kadar meyveye ciddi zararlar verebilir. 

TANIMLAMA
Dişi kabuklu bitler hareketli yavrular doğurur. Bu yavrular parlak-sarı renktedir. İyi gelişmiş ayaklara, gözlere ve antenlere sahiptir. San Jose kabuklu biti gezici, beyaz kabuk ve siyah kabuk olmak üzere üç faz geçirir. Gezici yavrular bir süre sonra kendini beyaz renkli bal mumuna benzer bir sıvıyla kaplayarak sabitleşir. Bu kaplama önce gri bir renge bürünür ki bu renk ağaç kabuğuyla benzer olduğundan böceğin yerini tehşis etmek zorlaşır. Ardından kabuklu bit ergin hale geldiğinde  siyah renk alır ve son faza yani siyah kabuk fazına geçilmiş olur. Kabuğun altındaki ergin sarı renktedir.

Erkek ve dişi kabuklu bitlerin ilk evreleri benzerdir. Dişiler yaşam evrelerini kabuğun altında devam ettirir ve olgunlaşıncaya kadar iki kez kabuk değiştirirler. Dişilerin kabuğu dairesel olup gri-kahverengi tonlar içerir ve merkezinde ufak beyaz renkli bir topuz barındırır.  Erkek kabuklu bitler dişilere göre uzundur ve kabukları dikdötgen şeklindedir. Erkek kabuklu bitler olgunluğa ulaşıncaya kadar dört kez kabuk değiştirmektedir. Ayaklarını kaybettikten sonra hareketsiz kalan dişilerin aksine erkek kabuklu bitler pupa öncesi, pupa ve kanatlı ergin dönemleri geçirirler. Ergin erkek kabuklu bitler sarı renkli, kanatlı, uzun antenlere sahip ve sırtında siyah şerit olan ince böceklerdir.

MEVSİMSEL GELİŞİM
san-jose1San Jose kabuklu bitleri çoğunlukla kışı siyah kabuk evresinde geçirirken bazı dişi kabuklu bitler çiftleşmelerini tamamladıktan sonra kışlamaya ergin dişi olarak girer. Şubat ayında havaların ısınmasıyla bütün kabuklu bitler ilk kabuklarını bağlar. Erkek ve dişiler bütün olgunlaşma evrelerini Mart-Nisan ayları içerisinde tamamlar. Dişi kabuklu bitler erkekleri cezbetmek için çiftleşme fenomenleri oluşturur ve erkeklerin ortaya çıkmasından itibaren çiftleşme gerçekleşir. Dişi kabuklu bitler yavrulamaya Nisan sonu ile Mayıs başı arasında başlar. Dişi kabuklubitler 6-8 hafta boyunca 10 günde bir yavrulayabilirler. Kabuklu bit yavruları yerşelmek için uygun alan bulduklarında emgi yapmak için bitkinin dokusuna yapışırlar. Ayak ve anten gibi çıkıntılarını yitirerek beyaz mumsu tabakayla kendilerini sararlar. Birinci neslin ergin dişileri Haziranda ikinci neslin yavrualrı ise Haziran-Ağustos arası dönemde ortaya çıkmaktadır. Bazı ikinci nesil yavrular ağacın meyvesine de yerleşebilmektedir. Havaların uygun koşullar sağlamasıyla bir nesil 7-8 haftada gelişimini tamamlayabilmektedir. Üçüncü nesil kabuklu bitler ise Ağustos ile Eylül aylarında ortaya çıkmaktadır. Havaların sıcak gittiği yıllarda Ekim ile Kasım aylarında dördüncü bir nesil daha oluşabilmektedir. Yavru kabuklu bitler Ekim ile Kasım aylarında kışlamak için siyah kabuk oluşturur ve ertesi bahar olgunlaşırlar.

ZARAR ŞEKLİ
San Jose kabuklu biti ağaç kabuğu, yapraklar ve meyvede beslenir. Bitki öz suyunu emer ve bu öz suyuna bir takım toksinler salgılar. Yoğun popülasyonlar dalları kurutabilir. Hatta aşırı yoğun çoğalmaların olduğu durumlarda ağacın tamamını sarıp bütünüyle ağacın kurumasına yani ölümüne yol açabilir. San Jose kabuklu biti meyveye saldırdığında meyve kabuklu bitin etrafında kırmızı bir bölge meydana getirir. Bu tip oluşumların olduğu meyveler ıskartaya çıkmaktadır çünkü bu oluşum göze hoş gelmeyen bir durumdur.

Bu elma yüzeyinde kırmızı haleler san jose zararını göstermektedir.

San Jose Zararı ve Zararlısı
san-jose2 san-jose3

Lygus Böcek Zararı

Lygus hespersus yada Lygus elisuslygus-bug-02lygus-bug-01

Kokulu Böcenker

Euschistus conspersus, Thyanta custator, Chlorochroa sayi ve diğerleri


Akçaağaç Böceği


Bolsea trivittata

Armut bitkisinde zararlı olan pek çok böcek türü genellikle armutun meyvesine saldırmaktadır. Bu böcek türlerinin arasında lygus böcekleri, kokulu böcekler ve akağaç böceği bulunmaktadır. Lygus böceklerinin arasında en yaygın olanı Lygus hespersus iken kokulu böcekler arasındaki en yaygın zararlı Euschistus conspersus türüdür.

Bu emici böcekler bitkiyi genellikle bölgesel olarak işgal etmektedir. Toprakta barınmakta yada bitki örtüsünü tamamen sarmaktadır. Akağaç böceğinin Dişbudak ağacında, Akağaç türlerinde ve genellikle kıyı bölgelerinde barındığı bilinmektedir.

lygus1

TANIMLAMA
Lygus böceğinin ergini 6,5mm uzunluğundadır. Renk dağılımı genellikle yeşil ile sarı-kahverengi karışımları barındırır. Ayırt edici bir sarı veya yeşil renge sahiptir ve sırtında V şeklinde bir işaret bulunur. Kanatsız nimfler açık yeşil veya sarı olup son (üçüncü) nimf evresinde gözle görülür dört küçük siyah nokta barındırırlar. Yumurtalar ise genellikle bitki dokusuna girmiş haldedir.

Kokulu böceklerin erginleri ise genellikle 12,5mm uzunluktadır. Sırt kısmı gri kahverengi ve kalkan şeklinde olup karın kısmı yeşil ve gri tonlar içerir. Sarı-turuncu ayakları ve koyu uçlu antenleri vardır. Gövde ve ayakları siyah küçük beneklerle doludur. Nimflerin ilk evrelerinde siyah ve kırmızımsı renkler hakimken ileriki evrelerde sarı ve kahverengi tonlar yerini alır. Kokulu böceklerin yumurtaları varil şeklindedir. Dal ve sürgünlerde küme halinde bulunur.

Akağaç böceği erginleri 12,5mm uzunluğunda düz ve dardır. Kırmızı çizgilere sahiptir. Göğüs ve kanatlarında gri ve açık siyah tonlar içerir. Karın kısmı kırmızımsıdır. Nifler ilk evrelerde parlak kırmızı renktedir ve olgunlaştıkça renk koyulaşır. Yumurtalar soluk kırmızı renkte, kapsül şeklindedir ve ikili, üçlü yada grup halinde bulunurlar.

MEVSİMSEL GELİŞİM
Ergin lygus böcekleri kışı meyve bahçelerinde ki yabani otlar arasında yada civardaki bakımsız yoncalıklarda geçirir. Konaklamayı tercih ettikleri bitkilerin başında yonca gelir. Erginler ilk baharda sıcaklığın yükselmesiyle faaliyete geçer. Beslenme ve geniş yapraklı bitkilerin bulunduğu büyük alanlarda yumurtlama faaliyetleri yürütürler. Baharda toprak ve bitkilerin üzerindeki nemin kurumasıyla meyve bahçelerine göç ederler. Eğer uygun konukçu bitkiler meyve bahçelerinde mevcut değilse; beslenebilecekleri, gelişmekte olan meyvelerin bulunduğu ağaçlara yönelirler. Erginler armut ağaclarında beslenirler ancak çoğalmalarını ağaç üzerinde gerçekleştirmezler. Yılda üç yada dört döl verirler.

Ergin kokulu böcekler kışlamayı yabani otlarda yada meyve bahçeleri civarındaki diğer muhafazalı alanlarda yapmaktadır. İlk baharda yabani otlarda beslenir ve kıvırcık labada (Rumex crispus) yabani hardal türleri (Brassica spp.) yabani ahududu (Rubus spp.) vb. konukçu bitkilerde yumurta bırakırlar. Nimfler gelişimini Mayıs ve Haziran aylarında tamamlar. Genellikle bu dönemde geniş yapraklı bitkiler üzerindeki nem kurumuş olur. Bu durumda ilk erginler armut bahçelerine ulaşır ve gelişmekte olan meyvelerle beslenmeye başlar. Çoğu zaman armut bahçelerinin sınırlarındaki ilk meyve ağaçları böcek istilasından zarar görür. İkinci nesil yumurtalar Haziranın sonlarına doğru geniş yapraklı bitkilerin tohum kılıfına bırakılır. İkinci nesil erginler Ağustosta görülür ve kışlama yerlerine taşınana kadar beslenmelerini sürdürürler.

Akağaç böceği sadece armut bahçelerine en yakın ve etrafında Akağaç, Dişbudak ağacı gibi konukçu bitkileri barındıran nehir kenarlarında bulunur. Ergin akağaç böcekleri kışı kuru yerlerde, üretim alanlarında, ağaç kabuklarının altında, odun yığınlarında ve pek çok barınakta geçirir. Sonbaharda genellikle pek çok eve girdikleri görülür. Akağaç böcekleri Nisan-Mayıs aylarında faaliyete geçer ve yumurta bırakır. Yumurtalar 12-14 gün sonra çıkar. İkinci nesil akağaç böcekleri yumurta bırakmaya Mayıs sonu yada Haziranda başlar. Sonbaharda çok sayıda ergin ağaç gövdelerinde bir araya gelerek muhafazalı alanlara kışlama amacıyla göç eder. Birinci ve ikinci nesil nimfler ve birinci nesil erginler gelişmekte olan meyvelerle beslenerek meyvelerde şekil bozukluklarına yol açar.

ZARAR ŞEKLİ
Lygus böcekleri gelişmekte olan tomurcuklarla beslenir. En önemli zarar şekliyse meyvelerin yenmesidir. Erken dönem beslenmelerin neden olduğu çiçek kopmalarının artması zararlının ayırt edilmesini sağlar. Ayrıca erken dönem beslenmeleri meyvelerde şekil bozukluklarına da yol açmaktadır. İleriki dönemlerdeki beslenmelerin meydana getirdiği zarar kokulu böceklerinkine benzer ve armudun meyvesinde ekşimiş-çürümüş kitlelere sebep olabilmektedir.

Kokulu böcekler meyvenin yüzeyinde çok sayıda oyukçuklar yada düzensiz girintiler oluşturur. Meyvenin etli yüzeyindeki bu girintiler genellikle kahverengi ve sığ olmaktadır. Ancak böcek zararı hasattan hemen önce gerçekleştiyse bu girintiler çoğu zaman meydana gelmez. Böcek zararı genellikle meyvenin dip kısmı civarında gerçekleşmektedir.

Akağaç böceği zararı genellikle konukçu ağaçların bulunduğu bölgelerde bulunan meyve bahçeleriyle sınırlanmaktadır. Ergin ve nimfler gelişmekte olan meyvelerle beslenmektedir. Akağaç böceği zararı kokulu böcek zararına benzer ancak meyvenin tamamında gerçekleşebilmektedir.

Lygus zararının meyvelerdeki görünümü

lygus4 lygus3 lygus2



Armut Yaprak Uyuzu

Phytoptus pyri

pear-leaf-blister-miteArmut yaprak uyuzu Kaliforniya bölgesinde elmalarda ve daha çok armutta görülen bir zararlıdır. Genelde Bartlett olmak üzere armut sürgünlerine ve meyvesine önemli ölçüde zarar verebilmektedir. Geçmişte bu zararlı için yıllık ilaçlama gerekmekteydi fakat günümüzde bu zararlıyla ilgili zirai mücadele Armut pas akarı mücadelesi arttırıldığından dolayı azalmıştır. Bu azalmanın sebebi iç kurdu mücadelesinde kullanılan ilaçlardaki etkili maddenin aynı zamanda Armutta yaprak uyuzu ve pas akarı mücadelesine direk olarak etki etmekte ve pas akarının dönem öncesi hasarlarını da yok etmektedir. Armut yaprak uyuzu genellikle ilaçlama yapılmayan bahçelerde görülmektedir.

TANIMLAMA VE MEVSİMSEL GELİŞİM

Armut yaprak uyuzu zararlısı kışı özellikle meyve gözlerinde bunun dışında yaprak gözlerinde geçirmektedir. Dallardaki tepe tomurcukları en çok popülâsyonu bulunduran yerlerdir. Yetişkin bitler pas akarlarıyla aynı büyüklüktedir ve el merceği olmadan gözle görülmesi zordur. Gövdesi beyaz renkte, uzun ve ince, çizgili ve hafif kıllıdır. Zararlının gelişmemiş formları da yetişkinlere benzer görüntüde fakat daha ufaktır. Yumurtaları küresel şekilde ve beyaz renktedir.
Yaprak uyuzları kış mevsimi boyunca tekrar çoğalabilir ve tüm gelişme aşamaları sürgünlerin altında gerçekleşir. Bahar aylarında sürgünler gelişmeye başladığında bitler oluşan yapraklara yeşil kısımlarından çiçek kısmına kadar zarar vermekte aynı zamanda gelişen meyveye de zarar vermektedirler. Nadir olarak fark edilirler çünkü beslenmek için meyve ve yaprakların yüzeylerinin altında hareket etmektedirler. Bu beslenme şekli meyvede ve yaprakta kabarıklıklar oluşturmaktadır.
Yumurtalar bu kabarıklıkların altında bulunmakta ve bu kabarıklığın altında hem korunmakta hem de bu bölgedeki dokudan beslenmektedir. Genç bitler oluşan kabarıklık altında hareket ederler ve geliştiklerinde oluşturdukları kabarıklığı terk edip yeni kabarıklıklar oluşturmak için farklı bölümlere giderler.
Uyuz bitleri yaprak üzerinde birkaç nesil geçirirler fakat aktiviteleri ve zararları sıcak yaz aylarıyla yavaşlar ve azalır. Oluşan kırmızı renkli kabarıklığın rengi bu aylarda solar ve kararır.
Yeni kabarıklıklar genelde sonbahar aylarında yapraklarda oluşmakta ve yaprakların dökülmeye başlamasından önce kış ayları için sürgünlere göç etmektedirler.

ZARAR ŞEKLİ
pear-leaf-blister-mite1Armutta yaprak uyuzu bitlerinin armut üzerinde üç farklı tipte hasara yol açmaktadır. İlk olarak, kış aylarında sürgün yüzeyinin altında beslendiklerinden sürgünlerin kurumasına yol açabilirler. Bahar aylarında bu sürgünler gelişme gösteremez. Bu hasarın kış aylarındaki donlardan meydana gelen hasarla karıştırılması mümkündür. Bu yüzden bu bitlerin varlığı ortaya çıkan bu hasarla fark edilemez. Armut sürgünleri herhangi bir sürgün hasarı fark edilmeden yüksek miktarda armut yaprak uyuzu bitini gelecek bahar aylarına kadar barındırabilirler.
Diğer bir hasar şeklide meyve üzerinde oluşan 6-12 mm çapındaki kızıl renkteki noktalardır. Hasarlı meyve olgunlaştığında şekli bozulur. Bartlett armutları bu zararlıya karşı en hassas cinstir. Diğer cinsler Bose,Hardy ve Winter Nelis uyuz bitinin zararından Bartlett kadar etkilenmezler.
Bir diğer hasarda yapraklarda oluşan 3-6 mm boyutlarındaki kabarıklıklardır. Bunlar önce kızılımsı renkteyken daha sonra kararırlar. Eğer uyuz biti popülasyonu yaprak üzerinde fazla ise yapraklar ağaçtan dökülmemesine rağmen fonksiyonları ciddi şekilde zarar görmektedir.



Yaprak Büken

Leaf Roller

YAPRAKBÜKENLER
leaffrolerYaprakbükenler genelde elma ve armutlarda hasara yol açan ve birçok çeşidi olan zararlılardır. Bu tırtıllar aynı güve familyasından olduklarından karakteristik özellikleri benzerlik gösterir. Bu tırtıllar korunabilecekleri alanlar oluşturmak için yaprakları bükerek bir araya getirmektedir. Larvaların fark edilmesi çok zor olmasına rağmen, zaman içerisinde görüntüleri bakımından çeşitlilik göstermektedirler.(bkz.Tablo 24). Yaprakbüken zararlılarının dağılımı ve yaşadıkları ortamlar çeşitlilik gösterse de ortak noktaları bulundukları meyveye verdikleri hasar aynı olmasıdır. Her türün larvası yapraklardan, sürgünlerden ve meyvenin yüzeyinden beslenmektedir.

EĞRİ ŞERİTLİ YAPRAKBÜKEN (Choristoneura rosaceana)
Eğri şeritli yaprakbüken zararlısı elma ve armut ağaçlarında görülmektedir. Periyodik olarak eğri şeritli yaprak büken zararlısı yerleşmiş olduğu ağaçlarda Temmuz ve Ağustos aylarında ciddi oranlarda zarara yol açmaktadır.
Tanımı ve Mevsimsel Gelişimi
Eğri şeritli yaprak büken zararlısı kış dönemi boyunca hibernacula adı verilen fark edilmesi ve bulunması zor bükülmüş kozalar içerisinde yaşamını sürdürür. Genelde kabuk yarıklarında bulunur ve üzeri dışkı artıklarıyla kaplıdır. Gelişen larva - gövdesi sarımtırak yeşil renkte ve başı koyu kahverengi olur- sürgünlerin üzerinde sürünmeye başlar. Bahar aylarında yaprakların sürgünlerden çıkmaya başlamasıyla birlikte eğri şeritli yaprakbüken gizlenmek için bu yaprakları birbirine bağlar. Sürgünlerin gelişmesiyle , larva uç noktaya doğru ilerler ve yaprakları büküp onlarla beslenmeye başlar. Gelişmiş bir larva tek bir geniş yapraktan boru şeklinde barınaklar yapabilir.
Güveler Nisan ayı sonu Mayıs ayı başlarında ortaya çıkarlar. Dişiler birinci nesil yumurtalarını oluşumundan 24 saat sonra genelde ağacın üst kısımlarına bırakmaya başlar. Güvelerin boyu 19-25 mm uzunluğundadır, bronz renktedirler ve kanatlarında kahverengi şeritler bulunmaktadır. Dişi güveler erkeklere göre daha büyük ve daha belirgin şeritlere sahiptirler.
Güveler her yumurta bırakma döneminde 300 e yakın yumurtadan oluşan bir yumurta kütlesini yaprak üzerine bırakmaktadırlar. Yumurtalardan çıkan larvalar yaz ayları boyunca yapraklardan beslenirler. Larvalar Temmuz ayından Ağustos ayı başlarına kadar gelişirler. Gelişmiş larva koyu kahverengi bir baş yapısına ve koyu yeşil renkte bir gövdeye sahiptir. Pupa evresiyle birlikte güveler Temmuz ve Ağustos aylarında oluşmaya başlarlar ve ikinci nesil yumurtalarını bırakırlar. Bu yumurtalarda çıkan larvalar yaprak örtüsünden beslenir ve üçüncü neslin gelişimi başlar ve kışı kabuk yarıklarında geçirmektedirler.

ZARAR ŞEKLİ

leaffroler1Diğer yaprakbükenler gibi Eğri Şeritli Yaprakbükende en büyük zararı meyveye vermektedir. Sezon başlarında larvalar gelişen çiçek sürgünlerinden beslenmeye başlarlar, çiçek kısımları, yapraklar ve genç meyveleri tüketirler. Yapraklar ve çiçeklerin bazı bölümleri birbirine bağlanır, boru şeklinde bir şekil alır. Erken sezonda hasar alan meyveler kurur ve dökülür, veya larva tarafından beslenmenin yapıldığı bölümlerinde mantarımsı yaralar görülmektedir.
Yaz döneminde yetişen jenerasyonun meyve cildinde yüzeye yakın tüneller oluşturarak verdiği
zarar çok daha ciddidir. Bu yaralar genelde meyve salkımında meyvelerin birbirine değdiği bölümlerde veya yaprağı meyve yüzeyine bağladığı bölümlerde görülür. Eylül ayında hala ağaç üzerinde bulunan meyveler kış dönemi neslinin zararına maruz kalırlar. Genç larva meyve üzerinde küçük delikler oluşturur. Bu sezon sonu zararı meyve iç kurduyla karıştırılabilir.

MÜCADELE

  • Biyolojik Kontrol

Bir yaban arısı çeşidi olan Macrocentrus iridescens yaprakbüken larvalarına zarar verdiği gözlemlenmiştir.

  • Gözetim ve Kontrol

Eğri şeritli yaprakbükeni kontrol altına alabilmek için en uygun zaman sezon öncesinde müdahale etmektir. Yaz aylarında yapılan müdahaleler, larvalar yaprak altlarında ve meyve aralarında korunacağından , yeteri kadar etkili olmaz. Kış aylarını geçiren larvalarla mücadelede kışlık yağlar ve insektisitler veya Bacillus thuringiensis uygulamaları etkilidir. Bacillus thuringiensis etkili olması için yaprak büken tarafından tüketilmesi gerekmektedir. Bu yüzden mücadele olarak en etkili olduğu dönem sıcak ve kuru havalar gibi larvaların beslenme dönemlerinde kullanılmalıdır.

 leaffroler2

Meyve Fidanları

meyve-fidani

Resim Galerisi


Okumus Tarim Resim Galerisi

Video Galeri

Video Galeri

İletişim


Okumus Tarim Iletisim